İşletmelerde Stresi Önleme
- Derin Düşünce Tahlili
- 11 Mar 2020
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 13 Mar 2020
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, stresi işletme açısından tehlike olarak görmekteyim. Aşırı strese maruz kalmış kişiler işletmenin zarar eden unsurlarından en hassas olanını teşkil etmektedir. Stresi önlemenin hem vicdani bir boyutu var hem de maddi bir külfeti. Stresin olduğu yerde çözülmesi gereken negatif bir durumun varlığı söz konusu olmakla birlikte üzerinde durulması elzemdir. Öncelikle stresin tespiti gereklidir. Çeşitli kanallar ile tespiti mümkün ise de en önemlisini ihtiva eden maddeler: iletişim, işletmeye ve olaylara hakim olma ve iyi bir gözlemci olmaktır. Görmezden gelmek her ne kadar kısa vadede zararsız gibi görünse de uzun vadede yıkıcı bir unsura dönüşeceği muhakkaktır. İyi bir dinleyici olmakla, iyi bir gözlemci yetisine sahip birey olmakla ve stres konusunda biraz hassasiyetle durumu çözmek için ilk adımları atmış olursunuz.
Stresi meydana gelmeden önlemek mümkündür. İş analizleri yapılıp, uzman kişilerce norm kadro uzman kişilerce tespit edilmelidir. Personel işe başlamadan önce işe başlama eğitimi mutlaka verilmeli ve sektörde yabancı ise üzerinde bilhassa fazla durulmalıdır. Kişiler işe alınırken kişiye göre iş değil yetkinlik bazlı düşünerek işe göre kişi alınmalıdır. Yani işin niteliklerine göre doğru personel seçimi önemlidir. Yönetici pozisyonunda işe alınacak ya da terfi edecek kişiler birtakım ahlaki değerler ve stres konusunda eğitimler ile işbaşı yaptırılmalı. Yönetici olarak kişisel ve stres düzeyi etki farklılıkları doğrultusunda önlem alınmalı ve çözüm bulunmalıdır. Bu farklılıkları dikkate alarak benim yöntemim iletişimi güçlü tutarak bu farklılıkları analiz ederek iş analizi yapmak suretiyle kapasitesine göre iş ve gerçekçi hedeflerle kişi zinde tutarım. Terfi edecek personeli stres ve yoğun iş temposuna dayanıklı kişilerden öneririm. Bu konuda göreve başlamadan önce yöneticilik ve stres yönetimi konularında eğitim alması için eğitim departmanından talepte bulunurum. Problem çözme yeteneğini geliştirmesi için kendini gözlemler ve çeşitli uygulamalı telkinlerde bulunurum.
Ekibi etkileyen stres kaynaklarını yoğun iş temposu, fazla mesai, norm kadro eksikliği, verilen hedeflerdeki gerçekçi olmayan rakamlar olarak sıralayabilirim. Etkisi ise hep bir sızlanma, hep bir şikayet, performans düşüklüğü, hedefleri yakalayamama, maaşları yetersiz bulma, işten ayrılmak isteme olarak kendini göstermektedir. Stres kaynağını tespit ettikten sonra gerekli önlemleri alırım ve verimi ölçerim. Verim artmışsa ve personel mutlu ise anlarım ki stres kaynağı doğru tespit edilmiş ve çözüme kavuşturulmuştur. Stres kaynağı yoğun çalışma ise norm kadroyu tamamlar ve mesai saatlerini yasal sınıra çeker ve izinlerini kullanmalarını sağlarım. Stres kaynağı ben isem bunu fark eder ve verimli çalışması ve sadakatini artırarak şirketine bağlı olması için birtakım yollar çizer ve mutlu olmasını sağlarım. Onu dinler ve kendisini ifade etmesine fırsat veririm.
Kendi ekibim içinde stresi önlenmesi ve yönetimi konusunda en geniş taktik yöneticinin lider olma vasfına sahip olması ve bir lider gibi davranmasından geçmektedir. Personel size güveniyor ve sizinle mutlu ise onları dayanıklı yaparsınız ve bu da stresi yok eden bir unsurdur. Duruşunuz olmalı insanlara enerji vermelisiniz. Size hayran olmalılar. Sizden öğrenmeliler hayatı ve işi. Onlara katmalısınız ki size katlansınlar. Baskın olarak kullandığım liderlik tarzım kaptan köşkünde değil gemicilerle sahada olup işin ucundan tutarak onların içine girmekten geçiyor. Fedakarlık yapmadığınız bir durumda personelinizden fedakarlık bekleyemezsiniz. Saatinizde gidip saatinizde çıkıyorsanız benim için 1 saat fazla çalışın diyemezsiniz. Bir kasiyere yerde cam kırığı var faraş ve süpürge al süpür talimatını üslubuna uygun bir şekilde verdiğinizde benim işim değil diyorsa kendiniz alıp süpürmesini bilmiyorsanız ona bir daha iş yaptıramazsınız. Siz yapıyorsanız bu herkesin işidir mesajını en anlamlı şekilde vermelisiniz.
Benim inandığım adalet ilahi adalet prensibinden doğar. Adaleti anlamak idrak gücü gerektirir, ilim irfan gerektirir, adaleti kabullenmek nefse zor gelendir. Eşitlik adaletli olmak değildir düsturu bana rehber olmuştur. Kabaca eşitlik aynı işi aynı paraya yapan kişilerden aynı işi beklemektir. Ama adaletli olmak birçok kriteri değerlendirdikten sonra verilecek bir karardır. Uç bir örnekle engelli bir personelden aynı işi bekleyemezsiniz. Kaba güç gerektiren anlık bir iş durumunda aynı işi çocuk işçiden ya da bir kadından bekleyemezsiniz. Ve herkesi memnun etmeniz de mümkün değildir zaten. Haftalık toplantılarımda iş değil ahlaki değerlerden konuşurum. İlahi adaletten bahsederim. Çok çalışmış, işine hile katmamış, dürüst, çalışkan ,sabırlı birini düşünün. Amiri adaletsiz ve haksızlık yapıyor, adam kayırıyor, hak ettiği maaşı vermiyor. Bir gün mutlaka ilahi adalet tecelli edecek o kişi bir yerde hak ettiği parayı oradan olmasa da başka bir yerden alacak bu duruşunun mükafatını bir yerde mutlaka alacaktır. O zalim yönetici de bir gün hak ettiği yerde kendini bulacaktır.
Ekibimde bireylerarası çatışmalar zaman zaman oluyor. Bu bir stres ortamı yaratıyor. Fakat bunun yeteri kadar sınırda bir stres durumu olduğu kanısındayım. Tatlı bir rekabet yok değil.
İşletme içi şiddet olaylarının altında başarısız bir yönetsel anlayıştan söz etmek mümkündür. Otorite boşluğunu ve/veya fark edilmemiş bir iç çatışmanın görmezden gelindiğini ifade etmektedir. Yöneticinin iletişim kanalları kapalı ya da yönetim anlayışı şiddetten besleniyor olabilir. Böyle narsist yöneticilere denk geldim. Böyle şiddet olaylarının engellenmesi için ekip ruhunu aşılamaya çalışıyorum. Etik ve görgü kuralları konusunda bilgilerimi aktarıyorum.
Saygılarımla
Hakan Yücedağ

Comments